Skip to content

Döner Ekmek, Yani 50 Gram Et, 200 Gram Ekmek, İçine Patates, Yanına Fruktoz Şurubu

Açlık! Alın size asıl kafaya takılacak bi ölüm sebebi. Her sene 9 milyon, her gün 25 – 26 bin insan doğrudan açlıktan ölüyor. Bu tam açlık hali. Yani kıtlık. Bir de gizli açlık var, fakirlik. Fakruzaruret –ki bu toplumun belki yüzde yetmişini etkileyen bir şey. Makrolarını (makro besin gruplarını) düzgün alamamak (Türkiye’den doğru dürüst bilim insanı çıkmamasının, uluslararası spor karşılaşmalarında bi halt yapamayışımızın, iş dünyasında hep geriden geliyor oluşumuzun, yani geri kalmışlığımızın gerçek sebebi). Yani yeterince protein yiyemeyip, proteinden alması gereken kaloriyi karbonhidratla (ekmekle, makarnayla, unla) ikame etmek. Yani “katık etme” durumu. Bunun şeker hastalığı, kalp hastalığı ve kilo sorunları yaptığını KESİN, tartışmasız, gayet NET olarak biliyoruz (nası biliyoruz? Aynaya bakarak mesela 😀 ama aynı zamanda, bilimsel araştırmalardan da biliyoruz). Kansere sebep olduğu yönünde savlar var. Bilimsel literatürle sabit, hiç şüphesiz şekilde bildiğimiz kısmı ise karbonhidratın kanser hücrelerini beslediği yani kanserin gelişimini hızlandırdığı. Pek çoğumuz bu ikinci tür açlıktan mustaribiz aslında. Yeterince protein alamamak beyin gelişimini de olumsuz etkiliyor. Salak oluyor kişi. Dindar oluyor. Faşist ırkçı oluyor. Cahil oluyor (çünkü hem beyin gelişmemiş, hem de fakir olduğu için okulu bırakıyor mesela…). Beyin = Donanım. Okul = Yazılım. Elin Amerikalısı, İngilizi 10uncu nesil i9 işlemcili, 32 Gb hafızalı, 6 Gb grafik kartlı Alienware gibi çalışırken, senin evladın hesap makinesi falan oluyor ancak. Bu da açlık işte! İşte bunnar hep karbonhidrat! İşte bunnar hep katık etmekten. İşte bunnar hep fakirlikten. Beni bozmaz. Karantinaya girelim. İşi bırakalım. Gezelim. Hamdossun. Şükredelim. Boş gezelim. Ama sizin açınızdan, çoluğunuz çocuğunuz açısından, BUNUN SONUÇLARI OLUR. Çocuğunuz gerizekaaaa yetişir. Bugün yaptığınız her tercih, gelecekte bir şeyleri etkiliyor, değiştiriyor. Tabiatın bir dengesi var, gerçekleri var. Sen gerçeklerle yüzleşemiyorsun diye o gerçekler değişmiyor.

Kahvaltıda poğaça, yani ekmek. Öğle yemeğinde Döner Ekmek, yani 50 gram döner, 200 gram ekmek, içine patates kızartması, yanına kola, yani fruktoz şurubu. Akşam pizza, yani domates soslu, 50 gram peynir, 20 gram etli, 400 gram ekmek. “Şeklim çok güzel, her öğün dışarıdan yiyorum. Fakir değilim ben” 😀 Yarrak değilsin. Bir an yazıyı küfürsüz kapatacağımı sandınız değil mi? Ahahahaa