Önce estarabimdir, burun kıvırırsın ama o ne dünden razılıktır, istesen bile istemezsin…
Sonra söylenir banadır, laf taşırlar çirkin kızlar sen de düpedüz yazarsın kıza…
Sonra gaddar’dır, yenge ince ince cep yakmaya başlamıştır da isyanlardasındır…
Sonra ilk kavga gelir, aşk oyunudur, neden böyle değişmiştir gözlerinin bakışları?
Sonra, deli kadındır, sumsuğu vurup kıvılcım çıkartmak istersin o çok sevdiğin sıfattan, çok karmaşıktır…
Sonra aşkımız bitecektir, incede ince mesajlar verilir, bak akıllı ol, alırım aklını deyu…
Artık iş çığrından çıkıp fena restleşilmiştir, ne ölüsüne ne ölüme hali, yani “anma arkadaş” (doktor bey damarı bulamıyoruz)…
Sonra arap saçıdır, doktor der ki “budur bunun ilacı”…
Sonra çöpçülerdir, giderek yalnızlar rıhtımıdır (doktor hastayı kaybediyoruz)…
Sonra karıya kıza tövbe edip köpek alırsın, gel aramıza gel cici topik dersin (ki bulamadım o güzide parçayı, sori)
(Beşiktaş Çarşı, 4 Yıl Sonra, Sabaha Karşı)
Kopirayt dediğin nedir ki gülüm? Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi…