Skip to content

Nuri Leflef

Heredot Cevdet vardı, uyanıyonuz mu? Siz dizi izliyoruz diye 5 duyunuzun beşini de açmış, mal mal televizyona bakarken, bilinç altınıza “duhul” edip, içinize boşalıp, küçük fetullah gülenler attırırdı hani. Yanında da bir tane şakşakçısı olurdu, Heredot Cevdet boşaldığı zaman “eaaallaaaah” diye haykırırdı. Uyandınız mı? Hah. Şimdi toplanın bakayım yamacıma. Ben size bir hikaye anlatayım. Hikaye dediğim de, islami kaynaklara göre, aynıyla vaki. Ben Müslümanların yalancısıyım. Evet. İFK HADİSESİ nedir biliyonuz mu? Bilmiyonuz, nerden bileceksiniz a.q. 🙂

Lafa geldi mi Müslümansınız. Ama götünüze tuzlu su kaçsa oruç bozulur mu bozulmaz mı onu biliyorsunuzdur kesin. Neyyse.
Şimdi, Berre Bintu’l-Hâris diye bi karı var. Bunun bütün sülalesini savaşta kesiyor Muhammet. Berre karısını da, savaş ganimeti olarak İbnu Kays İbni Şemmas diye bir lavuğa veriyor (ne diyor kitapta? Biz sana … Allah’ın savaşta ganimet olarak sana gönderdiklerini HELAL KILDIK diyor, nevet). Yani İbnu Kays lavuğu, Berre’ye döşeyecek boruyu… Berre diyor ki, yaw allahın lavuğu, pardon, resulü, bana borç ver, ben özgürlüğümü satın alayım. Durduk yerde bu İbnu Kays’a, kaysıyı yardırtmayayım. Muhammet de diyor ki “genç gadınsın ihtiyaçların vardır” 😀 😀 😀

Tam öyle demiyor ama tam şöyle diyor “Sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin? Senin yerine mukâtebe ücretini ödeyeyim ve seni eş olarak alayım”. Yani parayı vereyim düdüğü çalayım diyor olm adam. Yekten. Ben utanırım şahsen. Yani biriniz bana gelip benden borç isteseniz, veririm ama “çakarım” diyemem lan. Herhalde allaaan resulü olmadığım için. Tabi. Neyyyse hacı. Muhammet parasını veriyor, Berre’yi alıyor, karısı yapıyor (ne diyor kitapta: “Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz” – pompa diyor yani). Nevet. Berre’nin adı da Cüveyriye oluyor.

Yalnız bak, burada ufak ama önemli bir detay var, atlanmasın: muhammet Berre Bintül Hâris’e “seni karım yapayım” diyor, sonra Ayşe’den korkusuna, Berre’yi cariyeye bağlıyor, adını da göstere göstere Cüveyriye, yani Cariyecik yapıyor. Yani kadını iki kere kandırıyor. Bir: parayı vereyim, seni müşgül durumundan kurtarayım diyor, yani kadından istifade ediyor. İki: seni karım yapayım diyor, sonra cariyeye, yani seks kölesine bağlıyor. Çifte yalan. Çifte düzenbazlık.

Uzatmayayım, Muhammet’in alfa karısı olan Ayşe buna uyuz oluyor hacı. Çünkü Muhammet’in Ayşe dışında karıları var ama onların geneli tapir, yaşlı, “hanım walla politika icabı aldım” veya “hanım, kimsesiz bu kadın garip, ben sikmesem… pardon, yardım etmesem, kim yardım edecek” falan diyerek Ayşe’yi sakinleştirebiliyor ama Cüveyriye taş gibi kadın. Ayşe uyuz oluyor. Bunu da götümden uydurmadım, Abdullah İbnu Avn’dan aktarılan hadisler var hacı.

Çok uzadı bu yazı o yüzden bundan sonrasını özet geçeceğim: Ayşe buna uyuz oluyor. Bir bahaneyle devesinin üzerindeki köşkten kaçıyor, gidip biscolata erkeği gibi bir erkek olan Safvan Bin Muattal’a dibini dövdürüyor. Olaya şahit 3 kişi var (*). Muhammet uyuz oluyor. Günlerce konuşmuyor. Hatta Ali, Hazreti olan, hani şu Halife Ali, Muhammet’e “ya allahın resulü sana karı mı yok bea” diyor. “Takma kafanı” diyor. Unut diyor. Muhammet odasına kapanıyor 3 4 gün çıkmıyor. Çıktığında da, “Allah didi ki, hepiniz yalancı şerefsizsiniz didi. Muhammet boynuzlu değil bi kere taaaam mı didi. Alayınızı yakacakmış anunuza koyacakmış. Öyle didi. Pis. Münafık ipneler. Ayşe beni seviyo bi kere” diyerek Ayşe’ye geri dönüyor. Taaaa ki (muhtemelen) Ayşe tarafından zehilenerek, Ayşe’nin kollarında ölünceye kadar (tırnak içinde) mutlu mesut bir hayat yaşıyorlar. Üç beş ay…

🙂 Muhammet’in 3 4 gün odada kaldıktan sonra götünden uydurduğu ayet de şu (Nur Suresi 11. Ayet): O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.

Bir süre sonra Ayşe ve Ömer’in kızı Hafsa el birliğiyle Muhammet’i (muhtemelen) zehirliyorlar. Muhammet 3 5 gün sonra Ayşe’nin dizinde ölüyor. Muhammet son yıllarında andropoza girip kabiledeki bütün kadınlara asıldığı için (Ahzab Suresi 50. ayet meali: biz sana onu da helal kıldık, bunu da helal kıldık, şunu da helal kıldık, yürü bea! Ana bir bacı iki gerisine salla siki dedik!), bacak kadar çocukları bile koynuna aldığı için, kabileli muhammetten yılmış, muhammet kabileyi bezdirmiş olduğundan, muhammedin cenazesine, imam Ali dahil toplam 17 kişi katılıyor. Özetle, cenaze namazına imamlık eden Ali, allahın aslanı Ali, silah zoruyla 16 kişi toplayabiliyor muhammedin cenazesini kaldırmaya… Şşşş, soran olursa peygamberdi dersin!

Cenaze sonrasında, Ayşe haliyle, “Allah’ın resulü sana karı mı yok” dediği için Ali’ye uyuz oluyor. Birbirlerine giriyorlar. İşte siz 1400 yıldır bu yüzden mezhep kavgası yaşıyorsunuz 😀 Ha bu arada, Muhammet öldüğünde 18 yaşında falan olan Ayşe, Muhammet’ten sonra bir ömür küsküsüz yaşıyor… Malum, ağanın zükünün üzerine zük olmaz. True Story

Önemli not: “muhtemelen” diyorum, çünkü bunlar nihayetinde rivayettir. Rivayet de nedir? Birilerinin tanık olup böyle böyle oldu diye anlattıkları şeydir. Ayet nedir peki? Etrafta kimse yokken muhammedin “bana göründü” dediği meleğin ezberlettiğini iddia ettiği cümlelerdir. Kulaktan kulağa söylenegelmiş, bilmem kaç sene sonra yazılmıştır. Yani özünde, rivayet, rivayet olmakla birlikte, ayetten daha güvenilir bir şeydir (maalesef). Eyyorlamam bu kadar.

(*) Bu arada, bilahare inen ayette, zinanın zina olabilmesi için 4 kişi tarafından şahitlik edilmiş olması şartı getiriliyor. Getiriyor, Muhammet. Hatırlayalım, Ayşe’yi 3 kişi görmüştü. Ben de diyorum ki (müşrik olduğum için ellaaam), Ayşe’yi 18 kişi görmüş olaydı, Muhammet 19 şahit şartı koşacaktı çünkü aşkın gözü kördür. Yaaa…