Skip to content

For Those About to Fuck; We Salute You

Ucuz sakenin şişesi bi milyon, kafa bi buçuk
Feridün Düzayak çığırıyorum, duvarlar kağıt
Yerler hasır, ayaklar çıplak, ruhum cıbıl, hava soğuk
E amına koim, keyfim kaçık, canım sıkkın, lan kafam bozuk

Sen bin avro bilet parası ver, üstüne bin avro daha masraf eyle, taaa anasının amından kop da gel; karı çocukları göstermesin, git Sendai’ın kırsalına yerleş. Üstelik de Touhoku Üniversitesi yerleşkesine…

Üstelik, yerleşkesine yerleştirdiğiminin Touhoku Üniversitesi’nde heç mi karı olmaz arkadaş? Tekknikine soktuğumunun üniversitesi paso marangoz adayı kaynıyor. Heppsi ustabaşı, mühendis olacak bunların. Haliyle pek karı yok! Hava soğuk. Hadi ayakları kotatsunun içine sokup ısıtıyoz da, vücudun kalanını neyin içine sokup ısıtacağız? Bu ve bunun gibi zaten önemli olan sorular şu anki gibi buhran ve bunalım anlarında daha da büyük önem kazanıyor. Akşama ne çüksem?

Öyle canım sıkkın ki, kısa bir süre için de olsa kafayı boşaltabilmek için karşıma ilk çıkan karıya verebilirim. O derece… En temizi akşamüzeri şehre akmak.

Dün sıkıntıdan bunalıp birayı sakeye kardeş edip, aldığım kimchinin yarısını yidim. Bugün teke gibi kokuyorumdur da haberim yoktur herhalde ve midem yanıyordur da kendimde olsam gider talsit ararım eczanelerde. Ama kotatsunun içinde oturmuş makul saat bekliyorum. Hangi saat dilimine göre? Herhangi bir saat dilimine göre. Keyfimin düzelmesini bekliyorum kısacası.

İstanbul’da gece yarısı… Burada sabahın körü. For those about to fuck, we salute you.