Skip to content

A Tribute to John Belushki Bölüm 2

Aslında aşağıdaki John Belushi’nin en beğendiğim performanslarından biri değil. Ama NBC neredeyse bütün video paylaşım sitelerindeki John Belushi kliplerini kaldırtmış. Yerine de kendi telifleri kapsamında yayınladıkları klipleri koydurmuş. Elbette o telifli videoları Türkiye’den seyretmek mümkün değil… Açmaya çalışınca bu video Türklere bi beden bol uyarısı çıkıyor… Üstelik çekim de çok süper değil, televizyondan kaydedilmiş. Televizyondan da dediysem, televizyonun dışından ağrı video kamera tutmak suretiyle, bir nevi CAM-RIP gibi kaydedilmiş. Ama yine de fikir verecektir… Adamın anlattıklarının çevirisini de koydum aşağıya… Bir kültürel not bu arada: İrlandalı Şansı, Amerika’da götünden bal damlıyor anlamında kullanılır. İrlandalılar şanslı olurmuş hesapta…
Jane Curtin: Evet sayın seyirciler. Yine bir Aziz Patrick gününde birlikteyiz ve John Belushi bizlere İrlandalı Şansı’nı anlatacak.
John Belushi: Teşekkürler. Çok teşekkür ederim. Evet, yine yılın o günündeyiz. Aziz Patrik günü geldi de geçiyor bile. İrlanda’nın çocukları günün sefasını sürüyorlar. İrlanda denildiğinde aklıma pek çok renkli deyim ve ifade geliyor. Örneğin: “en güzel sabahlar senin olsun” (top of the morning to ya), “blarney taşını öpmek” (kissing the blarney stone), “şeytan öldüğünü öğrenmeden bir saat önce cennette olasın” (may you be in heaven an hour before the devil knows you’re dead), “seni sikimle döverim” (I’d like to smash you in the face with my shillelagh), “Danny-boy” (Amerika’da İrlandalılara deniyor), “Begorra” (eywallah türünden İrlandalılara özgü bir teşekkür biçimi), vs. vs. Ama İrlandalı denildiğinde çoğu kişinin aklına ilk gelen ifade İrlandalı Şansıdır.

İrlandalı Şansıymış. Tabi. Diyelim ki İrlanda’da bir bardasınız, hah, İrlanda’da herhangi bir yerde, bir barda. Adamın biri yanınıza geliyor ve diyor ki: “O duyduğum tik tak sesleri bombadan mı geliyor yoksa?” Ve GÜM!!! İç organlarınız tavana, beyniniz caddenin karşısındaki otomobilinize yapışıyor. Al sana İrlandalı Şansı. Bırakın bu işleri. Kimi kandırıyorsunuz?

Gelin İrlandalının kötü şansından bahsedelim biraz da, olur mu? Mesela PATATES KITLIĞI!! Nasıl? Onları korkutur değil mi? Eee, korkutması da lazım. En başında Amerika’ya geliş sebepleri de bu değil mi? Patates tarlasında ırgatlık yapmamak için. İşte o yüzden Amerika’ya gelip burada politikacı, rahip, polis oluyorlar. Şans? Tutma beni…

(konuştukça daha da sinirlenir ve coşar)

Bir ahbabım var, adı Dan Sullivan. Sapına kadar İrlandalıdır. Sık sık birlikte kafa çekerdik. İki duble attıktan sonra İrlandalı korsan oluverirdi. Anlıyor musun? Sizce şansı var mıydı peki? Bir gün arabası çalındı. Geri zekalının sigortası da yok, ruhsatı da yanında değil… Üstüne üstlük bir de sarhoş olduğu için hapse giriyor. Daha sonra kafayı sıfırlamak için Hindistan’a mı Nepal’e mi ne gidiyor. Ve annesi ölüyor. Buna telgraf çekiyorlar, diyorlar ki annen öldü kalk cenazeye gel. Annesinin cenazesi… Adamımız da Hindistan’da veya Nepal’de. İşte lotus oturuşunda kutsal ineklerin böğürmesini dinliyor. Atlayıp geliyor, Amerikan Gümrüğünde uyuşturucu trafiği yapmaktan alınıyor. Taşımak değil, bulundurmak değil, trafiğini yapmak! Yani adamın anası ölüyor, anasının cenazesine geliyor, gümrükte bir de bakıyor ki meğer altına 25 kilo siyah Tibet esrarı zulalamışlar… Şimdi bu kötü şans değil, bu SALAK ŞANS. Hatta bunun şansla da alakası yok, bu herifte gram beyin yok bence. Önce sarhoş olduğu için sonra keş olduğu için tutuklanıyor. Peki sonra ne oluyor? Bana sormayın, gidin Sullivan’a sorun! Sonra ne oluyor?! Sullivan beni arıyor: “Dostum sınırda paket oldum. Kefalet olarak 5 bin dolara ihtiyacım var” diyor. Dedim ki, dedim ki: “Beş bin dolar mı?!? Oğlum ben hayatım boyunca beş bin doları bir arada görmemişim. Benden isteme git anandan iste!!!” (yana döner) ki bu hiç söylenmeyecek gayet salakça bir şeydi çünkü adamın anası yeni öldü. (yüksek sesle tiradına devam ederek) Şimdiyse, bu sarhoş İrlandalı esrarkeş anasının eşşek cennetini boylayışı ile ilgili gafımdan dolayı beni öldürmek istiyor! Olaya bak. Bir tek şey kesin! Bir tek şey!!! Analarına çok düşkünler, aman allahım, şu İrlandalılar ve anaları. Anam şöyle, anam böyle. (tam John Belushi’den beklenecek şekilde elini kolunu sallamaya başlayarak) Ah benim İrlandalı anam! İrlanda cennet olmalı, çünkü benim anam bir melek.. aaahhhhh! aaaahhhhhhh!!!