Adam öldürmek öyle abartıldığı kadar kötü bişi değil ha. Yani, hemen elinize ekmek bıçağını kapıp, aylardır on kere uyardığınız halde arabasını ısrarla sizin arabanıza 4 santim mesafeye park eden yarrak kafalıyı kıtır kıtır kesin de demiyorum ama… Read More »İlahi, Adalet? 🙂
Ekmel bey’i aday göstermeleriyle kendini belli eden eksen kaymasının ayırdına vardığım gün “bundan böyle chp’ye oy yok” demiştim. Vermedim de nitekim. Vermedik. Taşak geçtiler bizimle. Elin kör popçusu, Edo Dönemi Japon resimlerinden fırlamış ceberrut sıfatıyla “ar yu disko” falan diye tivit attı, yine siklemedik. Haddini bilmezliğine verdik. Vatan lan bu! Boru mu? Öyle cemaatin adres göstermesiyle cumhurbaşkanı seçmek yakışır mı benim mensubu olduğuma gönülden inandığım “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesle”? Benim gibi kafası çalışan on küsur milyon seçmen boykot ettik seçimi. Bize “tıpış tıpış gideceksin benim gösterdiğim adaya oy vereceksin” diyen haddini bilmezlere “tıpış tıpış kurultaya gideceksin” dedik (o kadarını diyebildik; şartlar öyle gelişti). Kurultayın önünü açtık. Açtık ne oldu? Gördük ki ihaneti yapan genel başkandan ibaret değil. Sorunun kökü daha derinde. Kurultayda babayı aldık ama gene de fikrimiz hür, irfanımız hür, vicdanımız hür!Read More »Hoş Geldin Emine Ülker Tarhan!
Akşam canım sıkıldı. Aldım makineyi çıktım. Dedim “bıktım ağaç, bina, börtü böcük fotoğrafı çekmekten”. Karar verdim bugün insanların gözüne gözüne sokup objektifi, biraz da canlı bir şeyler çekeceğim. Kızarlarsa silerim. Alla alla… Kimse de kızmadı – portresini yaptıran abi haricinde kimse suratını bile asmadı.Read More »Halime Bak, Dertli Çal!
Eskiden, hele de akşam 9’da, hele de bugünkü gibi ne sıcak ne serin, dört dörtlük bir havada, bu caddede binlerce insan olurdu. EuroMaidan dediler, Avrupa Birliği dediler ülkenin anasını sittiler. Savaş korkusuna Yahudiler İsrail’e, Rus… Read More »Rusya’ya mı yerleşmeli?
Şu şarkılar ve daha niceleri Erkin Koray’a ait olmayıp bildiğin çalıntıdır. Erkin Koray parça çalmak konusunda Teoman’ın eline iki kere verebilecek bir potansiyele sahiptir. Hatta şöyle ifade edeyim: Teoman daha kısa pantolonla dolaşırken, Erkin Baba Araplardan, Hintlilerden v.s. çatır çatır şarkı çalıyordu (çalmak da bu cümlede icra etmek anlamında olmayıp bildiğin afırmak, araklamak, indiragandi etmek anlamında kullanılmıştır). Buyrun tek tek dinleyin, abartmış mıyım siz karar verin:Read More »Erkin Babaaa, Tüne Koim…
İki gün önce 27 dereceydi, güneşliydi. Dün birden bulutlandı hava, soğudu. Gündüz 15 derece, akşam 10… Eminim güneş gene yaz güneşidir. Yukarılarda bir yerlerde, bu coğrafyaya hala dik (dik değilse de dikimsi) düşme gayreti içerisindedir. Ama kara kara yağmur bulutları çağanoz gibi yampiri yampiri gelip giriverdi güneşle aramıza. Kömür deposu boşaldı işte Kiev’e sonbahar geldi… Tırı nım nım tırı nım nım…Read More »Mevsim Sonbahar…
Cuma Akşamı Özgür “hadi” dedi “Chernigov’a gidelim”. Chernigov(*) Kuzey Ukrayna’da, Kiev’e yaklaşık 150 kilometre mesafede bulunan 350 bin kadar nüfuslu bir şehir. Aslında bana kalsa kasaba… Şirin bir yer. Orman, nehir, başka da pek bir nane yok gibi. Özgür’ün bir arkadaşı gece kulübü açıyormuş Chernigov’da, Özgür ona takılacak. “Mekan sahibi kankam, kesin ekmek çıkar” düşünesiyle, “masrafları ben çekiyorum” dedi, sağolsun. “E ben de fotoğraf çekerim” düşüncesiyle kabul ettim, atladık gittik.